Ben 4 Mayıs'ta kaldım.

Herkese merhaba. 
Sizlere ağlayan göz yaşı döken bir kız olarak yazmıyorum. Gururla babasını uğurlamış bir kız olarak yazıyorum. 
Bahsettiğim tarihte babamı kaybettim. Nasıl olduğunun öneminden çok onu uğurlamamdan önce son gördüğüm yer yoğun bakımdı onu diyebilirim 

Yüzünde renk ve kuvveti tam yerindeydi. Ellerimi tuttu yüzümü sevdi. Göbeğine yatırdı sarıldı bana. Beni özlemiş,..
Öyle söyledi.
En son su ve yoğurt istedi. Ikiside yasaktı ama su verdim. Ellerim titreye titreye. Benim hep güçlü olduğumu söylerler. Ben ilk defa 4 Mayıs günü bu tezi çürüttüğümü düşündüm fakat bugun ve diğer günler güçlü uyanmalıyım diye teselli ediyorum kendimi

Kalabalık bir yolculuktu bizimki o kadar çok seveni vardı ki. Hep iyi cümleler vardı ardında. En çokta bende. 

Benim babam benim kahramanımdı. Neler atlattı beni babam. Kaç defa ucundan döndü ölümüm. Gerek hastalık ile gerek yaşadıkları ile. 

Benim babam bir tanedeydi. Dürüstlük kelimesinin tanımıydı,güçlüydü,hırslıydı,dayanaklıydı,azimliydi,hiç yorulmazdı. Peki sizce de ben gurur duymakta haksız mıyım. Benim babamın bana bıraktığı en güzel şey onun ismi ve soyismi. Mehmet Gönlüaçık benim babam. Hayatımın sonuna kadar bağırarak gurur duyarak söyleyeceğim güzel insan. 

Şimdi ben böyle bir adamın kızı iken; üzülmeyerek dimdik durarak savaşarak,bütün engelleri aşarak ayakta durmayacağım da ne yapacağım. 

Okulumu bitirip babamın istediği kız olmak tek istediğim. 

Bekle sen babacığım. Ben senin kızınım. Ayaklarımın üstünde senin kızın olmaya devam edeceğim. 

Mekanın cennet olsun babacığım. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pizza Locale

Tuğba Ünsal'ın müthiş seçimleri